DAMAR TEDAVİLERİ VE DİĞER TEDAVİLER VARİS TEDAVİSİ Varisli Damar Tedavisi

VARİS TEDAVİSİ Varisli Damar Tedavisi

Varis nedir?

Varis, toplardamarların genetik olarak vücuttaki kanı kalbe yeterince etkili bir şekilde götürememesi sonucu, yer çekiminin etkisiyle kanın özellikle bacak damarlarında göllenmesi ve zamanla bu damarların kalınlaşıp, belirginleşmesidir.

Varis oluşmasına ve ilerlemesine neden olan çevresel risk faktörleri nelerdir?

Yaşam şeklimiz ve alışkanlıklarımızdan kaynaklanır. Büyük şehirlerde yaşamanın getirdiği olumsuzluklar, yani hareketsiz yaşam, yeme, içme, ilaç kullanımı tek başına veya yapısal faktörlerle birleşerek varis hastalığının oluşmasına ve hızla ilerlemesine neden olur.

Varis oluşmasına ve ilerlemesine neden olan yapısal risk faktörleri nelerdir?

Ailede varis hastalığının varlığı ile yaş ve cinsiyeti sayabiliriz. Genetik nedenlerden dolayı bazı kişilerde damar duvarındaki zayıflık, toplardamarlar içinde bulunan kapaklarda yetersizlik veya kapakların hiç olmaması, varis hastalığının gelişmesi için uygun bir ortam sağlar.

Varisin oluşturduğu yakınmalar nelerdir?

- Toplardamarlarda oluşan deformasyon bacaklarda şişkinlik, yorgunluk ve ağrı oluşturarak kronik gerilime neden olur. Ayrıca tedavi süreci geciktikçe kendini ikincil hastalıklar adını verdiğimiz ileri safhalara taşır. Çirkin görüntü oluşturan damarlara ait kozmetik kaygılar ve yaşama şeklimiz üzerindeki etkileri de sürekli olarak gerilim nedenidir.

- Ağır ve yorgun bacaklar; ağırlıktan dolayı adım atacak halinizin kalmamasına ve sızlayan bacaklarınızı dinlendirecek yer aramanıza neden olur.

- Şiş bacaklar; bacaklarınızın olması gerekenden daha dolgun ve şiş hissetmenize ve görmenize neden olur.

- Varisli damarların görünür olması; toplardamarlarınızın genişlemiş, mavi-mor renkte, şiş ve gergin bir şekilde cilt üzerinde belirginleşmesine neden olur.

- Bacaklarda karıncalanma, huzursuzluk hissi ve kaşıntıya neden olur.

- Baldır krampları; bacak kaslarındaki ani kasılmalardır. Çok ağrılı olan bu spazm özellikle akşam saatlerinde ortaya çıkar.

- Huzursuz bacak sendromu (Restless legs sendromu); genellikle karıncalanma yakınmasıyla birlikte görülür.

- Su tutulması; bacaklarda suyun birikmesi ile ortaya çıkan şişme ve ağırlaşma hissine yol açar. Eklem ağrıları; diz veya bileklerde ayakta durmakla, hareket esnasında veya dokunmayla ortaya çıkan ağrıdır.

- Toplar damarlarda yetmezlik sonucu yüzde ve bacaklarda ortaya çıkan kılcal damar genişlemeleri, hem sağlık açısından hem de estetik olarak önemli bir problem olarak değerlendirilir. Çoğu zamanda bacaklarda şişlik, ağrı, karıncalanma, uyuşma, çabuk yorulma gibi giderek artan şikayetlere yol açan kılcal damarlar ( varis kılcal ) günümüzde lazer ile tedavi edilebilmektedir. Kılcal damar genişlemelerinde lazer tedavisinin etkili olup olmayacağının muhakkak bir doktor tarafından değerlendirilerek karar verilmesi gerekir.

Lazerle Varis Kılcal Tedavi güvenilir bir yöntem midir?

Lazer tedavisi dokulara zarar vermeden, son derece düşük bir acıyla, kolay, hızlı, etkin bir tedavi seçeneği sunmaktadır. Ayrıca ciltteki kollajeni tetikleyerek; özellikle yüz cildinde, cilt kalitesini arttırabilir.

Lazerle hangi damarlar tedavi edilir?

5 mm çapından küçük damarlara lazer tedavisi uygulanabilmektedir.

Varis Kılcal Damar uygulamaları hangi lazer türleriyle tedavi edilir?

 - PDL Pulsed dye Lazer 585nm- Long PDL 595 nm:

PDL 1989 yılında kullanılmaya başlanmıştır. Damar tedavilerinde özellikle doğum lekesinde altın standart lazer cihazıdır. PDL yüz ve boyundaki damar çatlamalarında ve doğum lekesinde oldukça etkilidir. Ancak kısa dalga boyu nedeniyle derin dokulara inemediğinden, vücuttaki lezyonlarda etkisi yetersiz olabilir. Kısa atım süreli PDL cihazları, bir 7 - 15 gün sürebilen geçici morluk şikayeti yapabilir. Tedavi etkinliği yüksek olmasına rağmen hastalar bu durumdan rahatsız olabilirler. Bu nedenle uzun atım süreli PDL cihazları geliştirilmiştir. Böylece morluk şikayeti en aza indirilmiştir.

- KTP Lazer 532 nm:

KTP Lazer 532 nm dalga boyundadır ve damar tedavisinde etkilidir. Ancak kısa dalga boyu nedeni ile derin dokulara inemez. Yüzeysel damar çatlamalarında kullanılabilir. Ayrıca 532 nm dalga boyu derinin renk hücrelerini de etkileyerek geçici yanıklar yapabilir. Bu yüzden esmer ve bronz kişilere çok uygun bir lazer olmayabilir.

- Nd: YAG Lazer 1064 nm:

Nd: YAG Lazer 1064 nm damar çatlamalarında başarı ile kullanılabilir. Uzun dalga boyu nedeniyle derin dokulara inebilir. Bu sebeple bacak damar çatlamalarında başarı ile kullanılabilir. Nd: YAG Lazer kalın yüz kılcallarında ve derin yerleşimli doğum lekesi tedavisinde etkili olabilir. Renk emilimi az olan Nd: YAG Lazerler koyu tenli kişilerde rahatlıkla kullanılabilir. 

- Diode Lazer 940 nm:

Diode Lazer uygulamalarında, bu dalga boyunun melanine bağlanma kapasitesinin daha az olması nedeniyle derinin üst tabakalarını rahatlıkla geçip kıl köküne daha kolay ulaşarak sadece kıl gövdesini değil kıl kökünü de tahrip ettiği düşünülmektedir. Bu lazerle tip 3 ( buğday ten ) ve daha koyu tenlilerde kalıcı epilasyon sağlama şansı daha yüksektir. Hipopigmentasyon ( beyaz beneklenme ) ve hiperpigmentasyon ( koyu beneklenme ), yanık, su toplama gibi yan etkiler daha az olarak görülebilmektedir.

- İntense Pulsed Light  ( IPL ):

IPL bir ışık sistemidir. Kılcal damar tedavilerinde lazerlerden sonraki seçenek olarak tedavide kullanılabilir.

Lazerle Varis Kılcal Tedavi uygulama süresi ne kadardır?

Lazerle Varis Kılcal Damar Tedavileri genellikle tek seans gerektirir. Altı hafta sonra yapılan kontrolde gerekliyse düzeltme atışları uygulanabilir. Çok nadiren ikinci bir seans, altı ay sonra uygulanabilir. Doktorun gerekli gördüğü durumlarda tedavi skleroterapi ile kombine edilebilir.

Tedavi seans süresi, yapılan alanın büyüklüğüne göre değişmekle birlikte genellikle kısadır.

Varis Kılcal Tedavi uygulamasının yan etkileri nedir?

Uygulama ağrısız olup ağrı eşiği düşük kişilerde hafif bir ağrıya neden olabilir. Uygulama yapılan alanda geçici kızarıklık, morluk ve ödem  oluşabilir. Uygulama sırasında ince damarlar gözle görülür bir şekilde kaybolur, daha kalın damarlarda ise birkaç hafta içinde kaybolan bir renk koyulaşması ortaya çıkar. Koyu tenli kişilerde dikkatli olunmalıdır. Damar alanında geçici renk değişikliği olabilir.

 İşlem sonrası günlük aktiviteye dönülebilir. Sadece güneşlenmekten kaçınılmalıdır, sıcak banyodan ve aşırı sıcaktan uzak durulmalıdır.